“PKK’lı Neronlar”ın Asıl Amacı Ne? ( 04.08.2009 )
“PKK’lı Neronlar”ın Asıl Amacı Ne?
Son bir ay içinde İstanbul’un çeşitli ilçelerinde 100 kadar araç “kimliği bilinmeyen” şahıslarca yakıldı. Bu satırların yazıldığı esnada yakma eylemlerinin başka illere de sıçramakta olduğunun işaretleri geliyor. Şeklen bakıldığımda eylemler Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’taki PKK kamp ve hedeflerine yönelik hava harekâtına “misilleme” gibi görünüyor. Ancak gerçekten iş bu kadar “basit” mi? Ya da arkasında daha farklı bir plan ya da amaç olabilir mi?
Bir kere önce şunu vurgulayarak yazıya başlayalım. PKK ve onu yönlendiren güçlerin bugüne kadar yaptıkları bir dolu pislikte olduğu gibi bu türden eylemleri de hiç çekinmeden yapabilirler. Mantık olarak bu tarz eylemlere kapalı olmadıkları gibi tersine son derece açıktırlar. “Türklere ve Türk devletine zarar verelim de nasıl olursa olsun “türünden temelinde “ırkçı” mantığına sahiptirler. Ancak en acemi ya da ilkel terör örgütü nün bile (Ki, PKK bu aşamayı çoktan geçti) eylemlerinin basit de olsa kendine göre bir mantığı vardır. Böylesi bir “misilleme”den hiçbir sonuç alamayacakları kesindir. Üç, beş araba yakarak kafalarındaki “Kürdistan”ı kuracak değiller herhalde. Buna rağmen yapıyor ve sürdürüyorlarsa başka bir mantığa dayanıyor olabilirler.
O halde biri ya da birilerinin daha gizli ve kapsamlı bir planı ya da aşamalı planlar kümesi olmalıdır. Bu noktada birkaç “senaryo” üretilebilir. Birincisi bu güçler sivil-kentli hedeflere saldırılarını yoğunlaştırarak bugüne kadar genellikle “sessiz” ve “seyirci” durumda bulunan geniş halk kitlelerini hedeflemektedirler. “Türk-Kürt çatışması” nın psikolojik zeminini arttırmak istiyor olabilirler.
İnsan için can, mal, ırz güvenliği temel önemdedir. Toplumdaki ortalama sıradan insan çok genelde yaşanan bu savaşı algılıyor olabilir. Ancak bu savaş halen ona “yabancı”dır. Çünkü çok “lokal” olaylar dışında kendisine henüz bir “zarar” vermemiştir. Ölen şehitlerimizi kendi kayıpları olarak hissetse bile henüz direkt canı yanmamıştır. (Diğer bir deyişle ateş düştüğü yeri yakar!) Yanı sıra bazı rahatsızlıklar duysa bile devlete ve güvenlik güçlerine olan ümit ve saygısını da yitirmemiştir. O yüzden bugüne kadarki tepkilerini hep belli bir “olgunluk” düzeyinde vermeye gayret göstermiştir. Ancak bu nereye kadardır? Hele de birileri bunu bilinçli olarak kaşırsa? Bu eylemlerin birincil amacı budur. “Mal güvenliği”nin olmadığı hissini topluma vererek, bunun sorumlusunun PKK (dolayısıyla Kürtler) olduğunu hissettirmektedir. Kendini güvensiz hisseden geniş kesimler bu sorunun artık “barışçı” yollarla değil, “fitne fesat odağı” olarak gördükleri bir kesime karşı daha sert tepkilerde görmeye başlayabilirler. Binbir emekle aldığı arabasının cayır cayır yandığını gören ortalama insandan da başka bir tepki bekleyemeyiz. Dolayısıyla bu eylemler öncelikle toplumda uç vermeye başlayan (ama bastırılan) “Kürt Düşmanlığı” olgusunu arttırmaya yöneliktir. Güvenlik hissi zedelenerek “mal emniyeti” duygusu ile oynanmaktadır. Ayrıca devlet otoritesi ile adeta alay edilmektedir sanki. Bunun doğrudan sonucu toplumdaki güvensizlik ve nefret duygularının artmasıdır. Panik ve infial duygusu derinleştirilmek istenmektedir.
Ancak oluşan “güvenlik boşluğu”ndan ve Kürtlere yönelik tepkilerden faydalanmak isteyen başka kesimlerde olabilir. (Nitekim henüz kesin bağlantıları belli olmasa da kundakçılıktan sabıkalı ve Alanya İncil kilisesi rahibini vurmak üzereyken yakalandığı söylenen asker kaçağı M.T.’nin durumu ilginçtir.) Bu “odak”lar toplumda genel bir güvenlik boşluğu hissini uyandıracak şekilde eylemleri yaygınlaştırmak ve diğer “kaşıyıcı” eylemleri de gündeme getirerek çok başka amaçların peşinde koşuyor olabilirler. (Nedense 12 Mart Dönemindeki Kültür Sarayı yangını ve arabalı vapur sabotajlarını hatırladım birden) Eylemlerde hakikaten “PKK’lı gençler”in yer alması da önemli değildir. Rahatlıkla yönlendirilebilirler. Kundakçılar açıkça şu anda cephe gerisi “Özel Harp-Kontrgerilla metodları” uygulamaktadırlar. Bu aklı onlara PKK’nın arkasındaki yabancı istihbarat servisleri de vermiş olabilir başka hesaplar güdenler de.
Kundakçılık eylemleri “PKK Terörü”nün yeni bir aşamaya girdiğini, sivil kesimleri de işin içine katacak şekilde ilerlemekte olduğunu göstermektedir. Ve bu “terör örgütünün son çırpınışları” hamasi söylemiyle algılanabilecek bir durum değildir. Aman dikkat!...
31.12.2007.
|