 |
Sonunda “Halkın Mantığı”nı (ya da mantıksızlığını) Çözdüm! ( 04.08.2009 )
Sonunda “Halkın Mantığı”nı (ya da mantıksızlığını) Çözdüm!
Yıllardır kafamı meşgul eden soruyu en nihayetinde ve galiba çözdüm! O kadar ki bunu en karmaşık fizik probleminden bile daha zor bir problem olarak adlandırabilirim. Soru Basit:; “Nasıl oluyor da siz hiçbir çıkar gözetmeden ülkenin ve halkın yararına bir şeyler savunduğunuz halde halk tam tersini yapar?” İnanın bu “yumurta mı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan çıkar” sorusundan daha “yakıcı” bir sorudur. Cevapta bir o kadar basit; çünkü halk anlık ucuz, gündelik, “çıkar hesapları”na göre hareket eder, asla “bütüncül” ve “uzun vadeli” düşünmez! Tıpkı burjuvazi gibi, “kâr getirsin” yeter! (Tabii bunu bakış açınıza göre bir “imalat hatası” da görebilirsiniz “fıtrat”ına da yorabilirsiniz o başka!) ”Bu size hak vermediğinden değildir, tam tersine hak verir ama önerdiğinizi yapmaz.
O yüzden halkın “şizofrenik” beyninde “hak vermek” ile “desteklemek” arasında dağlar kadar fark vardır. Halk ne kadar “haklı” olursanız olun son derece katı bir şekilde “realist”tir ve “ayakları yere basmayan” hiçbir yaklaşıma (“Ulusalcılar”ın kulakları çınlasın!) yüz vermez. Onun “ayakları yere basmak” tan anladığı ise o an için (Dikkatinizi çekerim sadece “o an” için uzun vade” değil!) kendisine “faydalı” olacağı”na (“istikrar” yanılsaması!) inandığı ne ise odur. O yüzden her an halk tarafından “satışlara gelebilir” ve yüzüstü bırakılabilirsiniz! Aynı nedenle bu problemin çözümünü (“masonikler” ve “çıkarcılar” hariç) bu ülkenin tüm “samimi” aydın ve “kaygı güdenler” ine ithaf ediyorum! Ayrıca AKP yüzde 46.6 oy aldı diye paniğe kapılan ve hayrete düşenlere de özellikle “ikram” ediyorum. Tıpkı 12 Eylül’de işkencelerden geçen, öldürülen, idam edilen, hapis yatan “gençlere”” hak verdiği, acıdığı gibi yani. Diğer taraftan yüzde 92 oy ile 12 Eylülcüleri desteklediği türden aynen. İsteyen “kancıklığı”na isteyen “bilinçsizliği”ne yorabilir ama somut olarak bu!
Peki beni böylesi düşünmeye iten ne ? Çok basit! Sabah Gazetesi’nde yer alan 02.08.2007 tarihli ve “Kendilerini destekleyen partiye bir oy vermediler” başlıklı haber. Önce haberi okuyalım;
“ Develi köylüleri, Manisa Belediyesi köylerine çöp imha tesisi yapmaya kalktığında kendilerine destek veren tek parti TKP'ye seçimde bir oy bile vermedi. Köyde AKP birinci, MHP ikinci parti oldu. Manisa Belediyesi, Saruhanlı ilçesine bağlı Develi köyüne çöp imha tesisi yapmaya kalkışınca, köylüler bunu durdurmak için harekete geçti. Sivil toplum kuruluşlarından destek arayan köylülere, sadece Bergama'daki altın madenine karşı yapılan pijamalı eylemlerde tanınan ve bölgedeki bu tür çevre eylemlerinde her zaman en önde yer alan Oktay Konyar ile üyesi olduğu Türkiye Komünist Partisi destek verdi. Konyar her eylemde en önde yer alırken, partisi de hukukçular ve tarım uzmanlarıyla köylülere destek oldu. Bu destekle köylülerin başvurduğu İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Köylülerle TKP'liler arasındaki ilişki de giderek arttı. Seçimler gelip dayanınca köylüler önce seçimlerde oy vermeme kararı aldı. Ancak daha sonra sandık başına giden köylüler, oylarını kullandı. Sonuçlar açıklandığında ise köylülerden 194'ünün AK Parti'ye, 72'sinin MHP'ye, 55'inin CHP'ye, 7'sinin de Genç Parti'ye oy verdiği ortaya çıktı. Hatta köylüler Saadet Partisi, Liberal Demokrat Parti ve Halkın Yükselişi Partisi'ne bile 2'şer oy vermiş ancak, TKP'ye tek bir oy bile vermemişti. Köylülerden Çöpe Hayır Komitesi Başkanı Muhittin Bektaş, mücadeleleri boyunca hiçbir büyük partinin kendilerine destek olmadığını ve yalnız kaldıklarını söyleyerek, "Sadece Türkiye Komünist Partisi yanımızda oldu ve eylemlerimize destek verdi. Oyumuzu bu partiye vermeyi düşünüyorduk, ancak yüzde 10 barajını geçemeyeceği için seçmenin büyük bölümü kararsız kaldı. Aylardır bizim liderliğimizi yapan Konyar'a ve TKP'ye ayıp ettik" dedi.”
Burada halkın “ikinci zaafı”na varıyoruz. (Hitler’in ve Propaganda Bakanı Goebels’in ruhu şad olsun (!) “Halk güce tapar!”) Bu olayda çevreyi kirleten “çöp tesisi”ne karşı çıkan kim? TKP ve onun üyesi Oktar Konyar. Mantıken köylülerin TKP’yi desteklemesi gerekiyor. Oysa seçim sonuçları tam tersini gösteriyor; AKP birinci parti ve TKP’ye tek bir oy bile yok! Bunu neye yormalı? “Komünizm Alerjisi” olabilir mi? Bence Hayır! Daha doğrusu bu çok “kolaycı” bir bakış olur. Neden basit, adam “”yüzde 10 barajını geçemeyeceği için” diyor ve halkın mantığını ele veriyor. “Bir “güç ol. Ondan sonra benim karşıma gel” diyor. Ancak “ondan sonra ben komünizmi de faşizmi de desteklerim” diyor. “Bunu yapamadığın sürece ben statükoya oy veririm” diyor. “isterse o ‘statüko’parsel parsel ülkeyi satsın umurumda değil” demeye, ben “güçten ve güçlenenden yana destek atarım” diyor.” Ne ideolojin ne de politikan umurumda” diyor. “Ben tarihte kimleri hangi sebeplerle destekledim bir bilsen”, dahası “ayıp ettiğimizi” bile bile diyor. Üstelik TKP ve Oktar Konyar sonuna kadar “haklı” olsalar bile. Trajik ama “acı gerçek” budur!
Bu nasıl bir “mantık”tır bilinmez ama kendince bir tür “mantıksız mantık”tır o başka. (Tıpkı askerlikte bir tankın ta da bir topun cezalı olarak “teşhir” edilmesi örneğinde olduğu ya da kadınların kendilerine “iyi” davranan bir erkeği değil de özellikle “kötü” davranan bir erkeği seçmeleri gibi. ) Adına “halk” denen “amorf” (şekilsiz) topluluk bildiğin okuyor ve bunu yaparken de ne “ülkenin adım adım peşkeş çekildiği”, “bölündüğü”, “küresel sermayeye teslim edildiği”, “emperyalizmin planlarına teslim olduğu”, “devletin daha da çözüldüğü” umurlarında bile değil. Varsa yoksa eline geçirdiği “demokratik hakkı” kötüye kullanma hakkı. Ve bütün bunları büyük bir “demokrasi yaygarası” kılıfıyla “kutsal ihanet”in “liberalizm” adına “meşru” gerekçesi yapma gayreti.
Develi köylüleri bir “istisna” değildir. Tüm Türkiye halkı sözüm ona farklı gerekçelerle de olsa -ne yazık ki – şu an aynı “teslimiyet”in ucube bir “işbirlikçi” si gibi duruyor. Beceriksiz ve sözüm ona “seçkinler” bir yerlerine kına yaksınlar!
03.08. .2007
|  |